DOLAR
EURO
GRAM ALTIN
ÇEYREK A.
BITCOIN
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

ÖZLEM YILDIRIM: Çocuk Özlem’i onurlandırıyorum

Son Güncelleme :

11 Ocak 2024 - 11:19

/ 174.451 kez okundu.
ÖZLEM YILDIRIM: Çocuk Özlem’i onurlandırıyorum

“Masallarla Yolculuk” kitabının yazarı ÖZLEM YILDIRIM kitabını ve hayatını anlattı… Sanat Öğretmeni olma yolculuğundan da bahseden Yıldırım; “Ben çocukken neler yapıyordum? Mahallede arkadaşlarımı toplayıp onlara oyun oynatıyordum. Şimdi öğrencilerim doğaçlamalar yaparken, oyunlar yoluyla yeni farkındalıklar kazanırken çocuk Özlem’i onurlandırıyorum” dedi…

 

 

Öncelikle sizi tanımak isteriz. Kimdir Özlem Yıldırım?

Muğla’da doğdum büyüdüm. Marmara Üniversitesi Radyo Sinema Televizyon bölümünü kazanınca İstanbul’a geldim. Arkadaşlarım “Yeşilin Kızı Anne” hikâyesine benzetiyor hikâyemi. Hayal ederek mutlu olan, karakterler yaratan ve yarattıklarını heyecanla arkadaşlarına anlatan bir kız çocuğuydum. Mahallede arkadaşlarımı toplardım, oyunlar kurar oynatırdım. Başından beri ne istediğimi biliyordum, bu yüzden nerede eğitim alsam diye fazla düşünmedim. Sinema ve tiyatro okuyacaktım. Öyle de oldu. Yüksek lisansımı tiyatro üstüne yaptım. Harika bir okul hayatım oldu. Arkadaşlarımın kısa filmlerinde oynuyor, kurduğum Marmara İletişim Sahnesinde seçtiğimiz oyunları yönetiyor ve de oyunlarda oynuyordum. Grup Mis adıyla okul okul dolaşıyorduk. Artık hayallerimin içindeydim. Üniversiteyi bitirince dizilerde, reklamlarda oynamaya başladım. O da ayrı bir heyecandı. Şan ve dans dersleri almak istediğimden Müjdat Gezen Sanat Merkezi Actor Studioda eğitim aldım. Sektörde biraz tecrübe edindikten sonra Bahçeşehir Üniversitesinde tiyatro üstüne yüksek lisansımı yaptım. Orada Ali Düşenkalkar, Cihan Yöntem, Devrim Yakut, Nazan Kesal ve Senem Cevher hocalarımdı. Hepsi hayatıma yeni değerler kattı. Benim için çok kıymetliler. Yüksek lisans, lisans kadar şahane geçti. Oradan mezun olduktan sonra önce Gri Sahnede sonra Tiyatro Boyalı Kuşta çalıştım. Serüven kısaca böyle.

Sanat öğretmeni olma yolculuğunuzu da dinlemek isteriz sizden…

Yaptıklarım bana yetmemeye başladı. Kendimi geliştirmek adına açlığım, öğrendiklerimi yaymak üstüne güçlü bir isteğim vardı. Öğrencilik hayatımda öğretmenlerime karşı hep hayranlık beslediğimi, öğretmenlerin birer sanatçı olduklarını fark ettim. Her yeni ders yeni bir sahne. Üstelik büyük sorumluluk. Ne kadar güzel, hep zorlanacağım, zorlandıkça daha da gelişeceğim diye düşündüğümü hatırlıyorum. Ben bunları düşünürken Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi, radyo sinema tv mezunlarına formasyon açtı. Ben durur muyum, hemen başvurdum. Sonra yaratıcı drama dersini keşfettim. Tamer Levent ve İnci San Türkiye’de drama adına neler yapmış araştırdım. Bu alandaki mücadeleleri bana ilham oldu. Vesileyle yolum Çağdaş Drama Derneğine çıktı ve yaratıcı drama eğitmenliği eğitimi aldım. Dönelim başa, hatırlayalım. Ben çocukken neler yapıyordum? Mahallede arkadaşlarımı toplayıp onlara oyun oynatıyordum. Şimdi öğrencilerim doğaçlamalar yaparken, oyunlar yoluyla yeni farkındalıklar kazanırken çocuk Özlem’i onurlandırıyorum.

Peki, “Masallarla Yolculuk” nasıl çıktı ortaya? Kitabın içeriğinden de bahsedelim isterim, henüz okumayanlar için. Bir masal kitabı mı?

Ben planlı biriyimdir. Hikâyemi takip ederseniz bunu rahatlıkla anlayabilirsiniz ama planlarım arasında masal kitabı çıkarmak yoktu. İlk eserim tiyatro oyunu olacaktı, onun için çalışıyordum. Öğretmenlik serüvenim içime o kadar işlemiş ki bu serüvenden masallar çıktı. Öğrencilerime kendi masallarımı armağan etmek istedim. Üstelik şimdi sadece dersine girdiğim öğrencilere değil, ülkenin dört bir yanındakiöğrencilere rahatlıkla ulaşabilirim. “Masallarla Yolculuk”içinde 12 tane masal olan bir masal kitabı. Her masalda bir karakterin macerasına tanık oluyorsunuz. Kalpleri kırılıyor, üzülüyor, yalnız kalıyor, düşüyor, engellerle karşılaşıyorlar. Tüm bu yaşadıkları onları değiştiriyor, büyütüyor. Değişmeyen ortak tek bir noktaları var: İyi kalpli olmaları. İyi olmaktan vazgeçmedikleri için onlarla gurur duyuyorum.

Sizi bazen bir kreşte miniklerle, bazen de bir lisede öğrencilerle yan yana görüyoruz. Her yaştan herkese hitap ediyorsunuz. Geri dönüşlerden memnun musunuz? Aldığınız yorumlar nasıl? Kitap sevildi mi?

Şanslı bir öğretmenim. Stajımı lisede yaptım. Çalışmaya başladığımda ana sınıfı, ilkokul ve ortaokul kademelerinde derse girmeye başladım. Dolayısıyla geçtiğimiz yıllar içinde hangi yaşa nasıl ulaşmam gerektiğini deneyimleyerek öğrendim. Şimdi kitabımla okulları dolaşırken tecrübelerimin avantajını yaşıyorum. Bilgisayar başına geçtiğimde yeni evrenler, karakterler var ederken hepsini içimde hissediyorum. Karakterlerimle birlikte ağlıyor ve gülüyorum. Onlara inanıyorum. Kitap basılınca bu inancın yayıldığını gördüm. Masallarımı çocuklara anlatırken bana nasıl baktıklarını keşke size anlatabilsem. Onların gözlerinde gördüklerim beni hayata yeniden ve yeniden bağlıyor. Veliler bana “Yazmaya devam edin, durmayın.” diye mesaj atıyor. Hay Allah şimdi anlatırken duygulandım. Ne mutlu bana.

Yeni kitaplar gelmeye devam edecek mi? Çalışmalarınız var mı?

Masallarla Yolculuk bana uğurlu geldi. Yakın zamanda güzel bir haber aldım. Yazdığım yetişkin tiyatro oyunum (Bunu belirtiyorum çünkü çocuk oyunu zannediliyor.) Bağcılar Belediyesinin düzenlediği oyun yazma yarışmasında 2. oldu. Yarışma sonucunda ismi duyurulduğu için söylememde sakınca yok sanırım, ismi “Kar Küresi”. İki perde, türü dram. BTA Sanat Yönetmeni Vahit Çakmakcı Bey sonucu bildirmek için aradı. Haberi aldığımda kalbim yerinden çıkacak gibi oldu. Jüri üyeleri olan Zihni Göktay, Atilla Şendil, Ebru Soyluerden Aracı, Volkan Taha Şeker ve Vahit Çakmakcı’yahikâyeme inandıkları için teşekkür ederim. Umarım sahnelendiği günleri de görürüz. Üretmek, ürettiklerimin insanlara ulaşması kadar hayatta beni heyecanlandıran, mutlu eden başka bir şey daha yok. Tiyatro oyunumu yazmak iki senemi aldı. Önce İstanbul Şehir Tiyatrolarında metin yazarlığı eğitimi aldım, sınıf öğretmenim Serdar Biliş’ti. O eğitim sırasında oyunumu yazdım fakat yarışmalarda derece alamadım. Hikâyeme çok güveniyordum, onu bırakmaya niyetim yoktu. O halde dedim Özlem yık tüm yapıyı, aynı hikâye ile yeni bir kurgu yap. Bu kararla birlikte Senaryo Stüdyosunun kapısını çaldım. Sündüz Haşar ve Firuze Engin yürütücülüğünde metin yazarlığı eğitimine dâhil oldum. Orada yapıyı yeniden inşa ettim. Eğitimimi tamamlayınca önüme bu yarışma çıktı ve başvurdum. Sonunda tüm kalbimle inandığım hikâyem 2. oldu. İstikrar ve azim ne kadar önemli değil mi? Bende emeği olan hocalarım iyi ki var. Onlardan aldıklarımla ilerliyorum. Şimdi öykü yazmaya başladım. Sömestr tatilinde kendimi güzelce eve kapatmalı, bilgisayarımla baş başa kalmalıyım. Yeni hikâyelerde buluşmak üzere o halde.

YORUM ALANI