“Ah Ben! Kaç Defa Büyüdün Sen” kitabının yazarı Sümeyye Toprak; “Ben çokça sordum kendime ’ah ben kaç defa büyüdün sen’ diye, şimdi cesareti olanlar kitabımı okuyarak sorsunlar kendilerine… Sahi siz kaç defa büyüdünüz?” dedi…
Öncelikle sizi tanımak isteriz. Kimdir Sümeyye Toprak?
Hayatta birçok vasfımız, kimliğimiz olsa da en yalın haliylebendeniz Sümeyye Toprak. Kısaca biraz öğretmen biraz ressam biraz editör biraz da yazar diyelim. Ama en çok da insan… İnsan kalmaya çalışan bir öğrenciyim aslında. Öğrenmeyi de öğretmeyi de çok seviyorum. Bu yüzden öğrenciliğim hiç bitmiyor. Okumanın sonu yok yazmanın da. İşte bu sonsuz yolculuk içinde yeni bir kimlik daha eklendi adımın yanına; yazarlık… Ve ben diğerleri gibi bunu da çok sevdim.
Yazmaya nasıl başladınız? Sizi teşvik eden biri ya da bir olay olmuş muydu?
Yazmak hatır işi değil gönül işidir. Ne zaman nerede kalem tutacağınız belli olmaz. Benim yolculuğum da böyle hiç beklemediğim bir anda oldu. Küçük yaşlardan beri yazardım. Otobüs biletlerinin arkasına, kitap sayfalarının kenarlarına.Nereye yazdığım değil neler yazdığım önemliydi benim için.Ve bir gün “bir damla”nın taşmasıyla hayat buldu yazdıklarımve kitaplaştı. Ben bu damlaya biri diyeyim siz bir olay deyin ya da bir bakış deyin fark etmez çünkü taşan şey taşıyamadıklarımdı. Yani teşvik derunumdan bir hisle geldi…Adı “bir damla!”
“Ah Ben! Kaç Defa Büyüdün Sen” nasıl çıktı ortaya? Neler anlattınız?
İnsan hayatı boyunca gelişir, değişir ve dönüşür. Ve bazı yıllar kişiliğinin dönüm noktası olur. Benim için de 2022 öyle bir yıl oldu. Büyüdüm… Hem de tüm yaşlarımı küçülterek büyüdüm.İnsan bunu yazarken daha iyi anlıyor. Çocukluktan günümüze kadar uzanıyor yazdığım tüm satırlar. İnsanın bugünkü ruh halinin çocuklukta mayalandığını anlatıyorum. Bizatihi hayatımı anlatan okuyana da kendi hayatını sorgulatan bir kitap oldu. Ben çokça sordum kendime “ah ben kaç defa büyüdün sen” diye, şimdi cesareti olanlar kitabımı okuyarak sorsunlar kendilerine… Sahi siz kaç defa büyüdünüz?
Yeni kitaplar gelmeye devam edecek mi?
Yazmak su içmek gibi… Onsuz olamam der gibi, tutku gibi… Sevmek gibi bir şey… İllaki kitap yazma zorunluluğu olarak demiyorum, kalem kâğıt bulamazsan telefonunun not defterine bile yazabilirsin. Yeter ki yaz. Ben de yazmayı çok seviyorum, ilk kitabım beni dönüştüren bir yolculuktu okuyanları da çok etkiledi. Umarım diğerlerinin de etkisi yüksek olur. İkinci kitabımın taslağı hazır üzerinde aktif olarak çalışıyorum. İlki otobiyografik hikâyelerden oluşan seni, beni, bizi anlatan bir kitaptı. Şimdi insana, hayata dair dokunaklı bir aşk romanıyazıyorum.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
İnsanın en temel ihtiyaçlarından biridir anlaşılmak ve anlatabilmek. Kitaplar bunun en güzel örnekleridir. Okumak şifadır, yazmak şifadır, okunmak şifadır. İnsanı insana ısındırır. İnsanın bir şekilde kendini ifade etmesi gerekir; bu yazarak olur, çizerek olur, bir enstrüman çalarak olur… Herkes ruhuna dokunan bir yolu bulmadır. Mutlu olmak, hayattan keyif almak gibi duygular bulduğunuz bu yollarda yolculuk ederek yaşanıyor. Umarım herkes kendi içinde keşfedilmeyi bekleyen yeteneklerini ve yollarını bulur… Yolunuz açık olsun…
KİTAP SATIŞ LİNKLERİ:
